İyileştiren Kütüphane Projesi, Rami Kütüphanesinde tanıtıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı Rami Kütüphanesi ile Marmara Üniversitesi ortaklığında hazırlanan “İyileştiren Kütüphane” Projesi’nin (İKÜP) tanıtımı yapıldı.

Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kurt, Rami Kütüphanesinde gerçekleştirilen etkinlikte, geçmişi 18. yüzyıla uzanan Rami Kışlası’nın Rami Kütüphanesi olarak yeniden hayat bulmasından gurur ve mutluluk duyduğunu söyledi.

Kurt, “Tarih boyunca ecdadımız duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden dahi üstün tutmuştur. Ülkemizde hangi şehre gidersek gidelim orada bir kandil gibi etrafını aydınlatan, asırlara meydan okuyan kütüphaneleri görürüz.” dedi.

Rami Kütüphanesinin modern kütüphanecilik hizmetinin yanında yaşayan kütüphane konseptiyle İstanbul’un bilim, sanat ve kültür yaşamının odak noktalarından biri olduğunu ifade eden Kurt, “Kütüphanecilik hizmetinin yanında danışma ve rehberlik odaklı kullanıcı hizmetlerinin geliştirilmesi ve bu konuda diğer kütüphanelere öncülük edilmesi amacıyla çıkılan yolda iki kurumun özverili çalışmaları ‘İyileştiren Kütüphane Projesi’nin ortaya çıkmasını sağlamıştır.” diye konuştu.

Projeye katkıda bulunanlara teşekkür eden Kurt, “Türkiye’nin en güçlü ve köklü yüksek öğretim kurumlarından biri olarak bu projenin ortak kuruluşu olmaktan son derece gurur duymaktayım. Önümüzdeki süreçlerin gerçekleşmesi, planların hayata geçirilmesi için Marmara Üniversitesi olarak üzerimize düşen görevleri elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağımızı ifade edebilirim.” değerlendirmesinde bulundu.

“Bugüne kadar 188 etkinlikle 8 bin 583 katılımcıya hizmet verdik”

Rami Kütüphanesi Müdürü Ali Çelik de İyileştiren Kütüphane projesiyle çocuk, genç, yaşlı demeden, ayırt etmeden her bir insanın kitaplarla iyileşmesine olanak sağlamayı, kütüphane ortamını duygusal ve zihinsel refahın arttığı, mekanlar haline getirmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Bibliyoterapi kelimesinin içinde geçen terapi kavramına bakarak sadece klinik ortamlarda uygulanan bir yöntem olarak düşünülmemesi gerektiğine işaret eden Çelik, “Kütüphaneler tüm dünyada gelişimsel bibliyoterapi uygulamalarının önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. Kitaplarla iyileşmenin, kitapların yurdu olan kütüphanelerde gerçekleşmesi oldukça doğal bir durumdur.” dedi.

Çelik, bibliyoterapi uygulamalarının mekan, zaman, kitap ve kişinin bir bütün haline gelmesiyle mümkün olduğunu belirterek, “Doğru kişinin, doğru kitapla uygun zemin ve zamanda buluşturulması ve bu süreç sonunda kütüphanelerin okuma temelli bir iyileştirme ve gelişime aracılık etmesi projemizin temel gayesidir.” ifadesini kullandı.

Rami Kütüphanesinde bir dizi bibliyoterapi eğitimleri gerçekleştirildiğini, süreç içerisinde eğitimlerin artarak devam edeceği bilgisini paylaşan Çelik, “Okuma etkinlikleri, kitap kulüpleri ve rehberlik oturumları gibi çeşitli etkinliklerle desteklenen projemizde bugüne kadar yapılan etkinlik sayısı 188 olup bu etkinlikler ile toplamda 8 bin 583 katılımcıya hizmet vermiş bulunmaktayız.” değerlendirmesinde bulundu.

Okuduğu bir kitapla hayatları değişen binlerce insan hikayesi bulunduğunu ifade eden Çelik, “Kitapların ruhumuzda ve zihnimizde ve tabii olarak yaşamımızda derin izler bıraktığı yadsınamaz bir gerçektir. Ruhun en etkili ilaçlarından biri olduğunu söylediğimiz kitaplardır. İşte bugün lansmanını yaptığımız projeyle kitapların bu tedavi edici gücünden aldığımız ilhamla ‘Kelimelerle Güçlen, Kitaplarla İyileş” mottosunu projemize uygun gördük.” diye konuştu.

Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Demir de Cumhuriyet’in 100. yılında 100 yeni kütüphane hedefine Rami Kütüphanesi ile başladıklarını, Yozgat’ta 88. kütüphaneyi açtıklarını ve ay sonuna kadar 100. kütüphaneyi de açarak hedefe ulaşmış olacaklarını söyledi.

Kütüphanelerin sadece kitaplarla dolu mekanlar değil aynı zamanda toplumun bilgiye ulaşımı, öğrenme, gelişme ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir bilgi merkezi olduğunu vurgulayan Demir, şunları söyledi:

“Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bu misyonu daha etkili şekilde yerine getirmek ve toplumumuzu daha da zenginleştirmek amacıyla yeni projeleri hayata geçiriyoruz. Kütüphanelerin iyileştirici etkisi öncelikle bireylerin gelişimine katkıda bulunmalarından gelir. Kitaplar, bilgiye açılan kapılar olduğu gibi bireyin düşünce dünyasını zenginleştirir, hayal gücünü geliştirir ve yaşam boyu öğrenme sürecini destekler.”

“Kütüphaneciler, insanlara da şekil veriyor”

Projenin baş araştırmacılarından Doç. Dr. Mehlika Karagözoğlu Aslıyüksek ise ekonomik kalkınma kadar kültürel kalkınmanın da önemli olduğunu, kültürel kalkınmanın gerçekleştirilmesi için de toplumun okuma alışkanlığı kazanması gerektiğini anlattı.

Türkiye’de okuma kültürünün oluşturulması için iki önemli eylemin hayata geçirilmesi gerektiğine işaret eden Aslıyüksek, “Birincisi kütüphanelerin ve kütüphane hizmetlerinin iyileştirilmesi, ikincisi toplumun okuma kültürü hareketinin gücüne güç katacak bilinçli ve sağlıklı olmasının sağlanması. Bilgi kaynaklarının inanılmaz bir hızla arttığı, teknolojinin bu derece ilerlediği yapay zeka çağında, kütüphaneler devrinin kapandığını düşünenler esasında büyük bir yanılgı içindeler. Çünkü milyonlarca bilgi ve belge içinde doğru, güvenilir ve güncel bilgiyi dakikalar içinde bulan ve yöneten kütüphaneciler, insanlara da şekil veriyor.” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Mustafa Kurt ve Mehmet Demir, kurumları adına projeye ilişkin protokolü imzaladı.

Projeye katkıda bulunanlara teşekkür belgesi takdim edilen ve toplu hatıra fotoğrafı çektirilen etkinlik, Melih Güzel’in gitar dinletisiyle sona erdi.

Proje hakkında

İyileştiren Kütüphane Projesi ile kütüphanecilik hizmetleri kapsamında toplum temelli ruh sağlığını geliştirme çalışmalarının desteklenmesi hedefleniyor.

Kitaplarla iyileşme anlamına gelen bibliyoterapi çalışmaları, klinik bibliyoterapi ve gelişimsel bibliyoterapi olarak ikiye ayrılıyor.

Psikologlar tarafından gerçekleştirilen klinik bibliyoterapi uygulamaları tedavi amaçlı iken, kütüphaneciler tarafından gerçekleştirilen gelişimsel bibliyoterapi uygulamaları ise hem yetişkinler hem de çocuklar için ruh sağlığını koruyucu ve önleyici uygulamaları içeriyor.

Toplumdaki bireylerin iyi oluşları ile sağlıklı toplumu, kitap okumaları ile de kültürlü toplumu inşa etmeyi amaçlayan projenin ulusal çapta hedefleri de bulunuyor.

Üç yıl sürmesi planlanan projenin ilk yılında Rami Kütüphanesinde bibliyoterapi uygulamalarının geliştirilmesi ve kalıcı bir hizmet haline getirilmesi, ikinci yılında “Bibliyoterapi Eğitim Merkezi” kurulması, üçüncü yılında ise “Bibliyoterapi Araştırma ve Uygulama Merkezi”nin kurulması ve ulusal çapta bir merkez olması planlanıyor.

Proje tamamlandığında, gelişmiş ülkelerde çeşitli örnekleri bulunan bibliyoterapi merkezlerinin Türkiye versiyonu, içine hem uygulamayı hem eğitimi hem de araştırmayı alan bir örnek olarak Rami Kütüphanesi bünyesinde kurulmuş olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir