Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) düzenlenen Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı adlı konferansta Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, Dede Korkut hikayelerinde kadının konumu ve öneminden bahsederken genel olarak Oğuzların mücadelelerinin yer aldığını belirterek “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” ifadelerine yer verdi.
KADININ SOSYAL HAYATTAKİ KONUMU
Sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşıldığını aktararak sözlerine devam eden Prof. Dr. Şenesen, “Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” açıklamasında bulundu.
Dede Korkut Hikayelerinde neredeyse tüm hikayelerde kadının önemli bir yeri olduğuna değinen. Dr. Refiye Şenesen, kadının güzellik sembolü olmasının yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer aldığının altını çizdi ve “Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu.